"Global Düşün, Yerel Uygula"

Türkiye Ekonomisi (1923-2023)

5 min read

Energy and power industrial concept. Gear with flag of the Turkey. Energy generation and heavy industry. 3D rendering. Thin line style

2023’te Cumhuriyet tarihinde ilk defa 1 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşan Türkiye, küresel ticaretin yüzde 1,2’sini yapar konuma erişti. Türk sanayisi ise yakalanan kalkınma ivmesinin en başat sektörü olarak 1923-2023 tarihleri arasında 200 milyon dolarlık üretim seviyesini 358 milyar dolara taşıdı.

Türkiye iktisadi açıdan son yüzyılda birçok başarıya imza attı. Alt ve üst yapı başta olmak üzere Türk sanayisi küresel aktörlerden birine dönüşerek, 2023’te en büyük 14. sanayi ülkesi haline geldi. Osmanlı’da Tazminat Fermanı sonrası hızla atılan adımlar, Türk sanayileşmesinin temellerinin atılmasını sağlamıştı. 1839-1922 arasında bir savaşlar silsilesine maruz kalan ülke, siyasi karmaşa ve toprak kayıpları nedeniyle istenilen atılımı gerçekleştiremedi. Ancak çağına göre orta-büyük ölçekli sanayi tesisleri hızla kuruldu ve üretim artırıldı. 19. yüzyılın en büyük kara ve deniz kuvvetlerine sahip ülkelerden biri olan Osmanlı İmparatorluğu, savunma sanayiine ayrıca önem verdi. Günümüzde Türk savunma sanayiinin temelleri, Osmanlı döneminde atılarak, 21. yüzyılın en güçlü ve teknoloji odaklı savunma sanayii oluşturuldu. Genel hatlarıyla Cumhuriyet döneminde Batı ve Orta Anadolu merkezli olarak başlatılan sanayileşme hamlesi, günümüzde tüm ülke coğrafyasına yayılarak önemli yol kat etti. 2023’te Cumhuriyet tarihinde ilk defa 1,15 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşan Türkiye, küresel ticaretin yüzde 1,2’sini yapar konuma erişti. Türk sanayisi ise yakalanan kalkınma ivmesinin en başat sektörü olarak, 1923-2023 tarihleri arasında 200 milyon dolarlık üretim seviyesini, 358 milyar dolara taşıdı. Otomotiv, elektrikli ürünler, demir-çelik ve diğer sanayi sektörlerinde küresel devler arasına yerleşen Türkiye’nin dördüncü sanayi devrimine uyumla bir üst lig olan ileri teknolojik üretim seviyesine çıkması beklenebilir.

Sanayileşme Adımları (1923-1950)

Trablusgarp, Balkan, Birinci Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı gibi uzun kargaşa ve yıpratıcı badirelerin ardından 1923’te ilan edilen Cumhuriyet, savaşlar dönemine son verdi. 1923-1929 arasında Lozan Antlaşmasının gereği gümrüklerde düşük vergi politikası izlenirken 1930’ların başlarından itibaren sanayileşme adımları hızlandı. 1929-1938 dönemi sanayi kalkınma planlarının eşliğinde ve 1929 Büyük Buhranın etkileriyle ilerledi. 1923-1938 arası dönemde 3 kata yakın büyüyen ekonomik çıktı, kişi başı gelirin de artışını sağladı. 1939-1945 dönemi ise İkinci Dünya Savaşı’nın ağır fiziki şartları nedeniyle ülkeyi derinden etkiledi. Silah altına alınan 2 milyondan fazla kişi, iş gücünün büyük kısmını oluşturuyordu. Varlık vergisi gibi yanlış uygulamalar nedeniyle üretim seviyesi istenilen düzeyde büyüme gösteremedi. Ancak savaşın dışında kalınması ve ihracat üzerinden elde edilen döviz gelirleri, finansal krizlerin önüne geçerek Merkez Bankası’nda 1 milyar doların üzerinde rezerv biriktirilmesini sağladı. Bunun bir getirisi olarak 1946-1950 döneminde ekonomik büyüme tekrar eski seviyelerine geri döndü. Fakat savaş nedeniyle sanayileşme adımları, istenilen başarı düzeyini yakalayamadı. 1923’te 283 fabrika olarak devir alınan sanayi altyapısı, 1950’de 426 tesisle Demokrat Parti kadrolarına teslim edildi (Tablo 1).

TABLO 1: TÜRK EKONOMİSİ (1923-1950)

Liberalleşme ve Ekonomik Kalkınma (1951-2001)

Demokrat Parti’nin iktidara gelişiyle birlikte ekonomik liberalleşme adımları hız kazanmıştır. NATO’ya 1952’de üye olunması ve Batılı ülkelerden sağlanan kredi, yardım ve hibeler, ülke ekonomisinin gelişmesine katkı sunmuştur. Dış ticareti özendirici politikalar benimseyen Demokrat Parti, tarımsal üretimi daha modern hale getirmiş ve altyapı yatırımlarına hız vermiştir. Özel sektörle birlikte yürütülen sanayileşme ciddi anlamda büyüme göstermiştir. Örneğin 1950’de iş yeri sayısı 23 bin iken 1960’ta 73 bine çıkarak büyük bir sıçrama kaydetmiştir. 2002’de işletme sayısı 720 bine kadar yükselirken 2023’te 2,4 milyon seviyelerine kadar artış göstermiştir. Önemli bir veri olarak 1950-1960 döneminde Demokrat Parti, Türk sanayisinde özel sektör girişimciliğini geliştirmiştir. Ancak 1960’ta yaşanılan askeri darbe, ülke milli gelirini 31 milyar dolar seviyesinden 19,6 milyar dolara düşürmüştür. 1959’da yakalanan milli gelir rakamına tekrar ulaşılması, 1973’e kadar mümkün olmamıştır. Darbenin ardından yapılan seçimlerle iktidara gelen Cumhuriyet Halk Partisi, 1965’e kadar koalisyon hükümetleriyle iktidarda kalmış ancak 1965 seçimlerini Adalet Partisi’ne kaybederek muhalefet pozisyonuna düşmüştür. 1965-1971’de siyasi istikrarın sağlanmasıyla Adalet Partisi ülke sanayileşme hamlesine ağırlık vermiş ve elektrik üretimi başta olmak üzere birçok altyapı projesi tamamlanmıştır.

1973-1980 dönemi koalisyon hükümetleri nedeniyle istenilen ekonomik kalkınmayı getirmese de ciddi bir büyüme kaydedilmiştir. 1973’te 36,9 milyar dolar seviyesine erişen milli gelir 1979’da 111 milyar dolara kadar yükselmiş ancak 1980 askeri darbesi nedeniyle 92,8 milyar dolara düşmüştür. 1979’daki milli gelir seviyesi 1987’de ancak yakalanabilmiştir. 1983-1993 döneminde iktidarda yer alan Anavatan Partisi, attığı liberalleşme adımlarıyla Türk sanayisini dünyaya açmıştır. İthal ikameci politikalardan vazgeçilerek rekabetçi bir ekonomik yapı inşa edilmeye çalışılmıştır. 1993’te milli gelirin 248,6 milyar dolara ulaşmasının ardından 2002’ye kadar koalisyon hükümetleri başa gelmiş ve ülke ekonomisi kayıp bir on yol yaşamıştır. 2001 krizinde 200 milyar dolar seviyesine kadar çekilen milli gelire artan gelir adaletsizliği ve yoksullaşma eşlik etmiştir (Tablo 2). 2001 krizinde ülkeden çıkan finansman, batık bankalar ve ödenemeyen faizler nedeniyle Türk sanayisi ciddi anlamda zarar görmüştür. Finansal sistemdeki istikrarsızlıkların giderilmesi ancak IMF programı sayesinde olmuştur. 2002’de yapılan seçimlerle birlikte iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi ise Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Anavatan Partisi dönemlerinde olduğu gibi ülke kalkınmasına ciddi katkı sağlamıştır.

Deniz İstikbal /DOSYA | Kriter Kasım 2023 / Yıl 8, Sayı 84