"Global Düşün, Yerel Uygula"

Bahçeşehir Şelale Villalarına Çürük Raporuna Savcılık Suç Duyurusu

9 min read

Bahçeşehir Şelale Park içinde 251/1 ada Şelale Villaları çevresinde sıcak gelişmeleri haber portalımızda yayınlamıştık. Son 7 aydır bölge halkını tedirgin eden ve 14 villa yerine çok katlı 200’ün üzerinde konut gerçekleşmesi hedeflenen projede yeni bir gelişme daha yaşandı. 251/1 ada villa sahipleri çürük raporu alarak yapılarının riskli yapı olduğunu kentsel dönüşüme girdiği için yıkılıp yeniden yapılması talebiyle Başakşehir Belediyesi’nden yıkım ruhsatı talep etti. Bunun üzerine BADER Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Barış Karabulut 2023/26139 ve Komşu İnisiyatifi adına Fatih Karadağ 2023/26145, 2023/26148, 2023/26149 numaralı dilekçeleriyle Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığına raporun aykırılıklarını içeren delilleriyle suç duyurusunda bulundular.

Yaklaşık 5 ay önce Villa yönetimi Aşçıoğu İnşaat Şirketi ile anlaştıklarını belirtmiş sonrasında da Şirket Sahibi İrfan Aşçıoğlu basına verdiği demeçte Bahçeşehir’de kentsel dönüşümle çok özel bir arsada butik bir proje yapacaklarını, bu projenin ön satışlarına da 2023 yılı ilk çeyreğinde başlayacaklarını söylemişti. Bu açıklama dikkate alındığında Mart 2023’e denk gelen tarih sonrası inşaat şirketi belirli aralıklarla villalar çevresinde ölçüm yapmaya başladığı tespit edilmişti. Bu süre zarfında mal sahiplerinin ve kiracıların konutlarını tamamen boşalttığı, konutlarda nakde dönüşecek demirbaşlarını söktürdüğünü de gözlemlemiştik. 90’lı yıllarda Türkiye’ye örnek gösterilerek tanıtımları yapılan en kapsamlı uydu kent olan Bahçeşehir Toplu Konut Projesi, o dönem oluşturulan Vaziyet Planına, Yönetim Planına göre Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Emlak Bankası güvencesiyle Mesa-Nurol, Zer İnşaat, Dolmabahçe A.Ş.’nin altına imza attığı, inşaatları tamamladığı bir proje oldu. 1995’den itibaren oturuma açılan projeden ev sahibi olanlar o dönem evlerini bu planlara ve marka inşaat şirketlerine güvenerek konutlarını seçerek ve piyasa değerinin çok üstünde bir bedelle satın almışlardı. Bahçeşehir Toplu Konut Projesi gerek mimari dokusu, gerek kentsel tasarımı ve gerekse en üst düzey mühendislik, inşaat malzeme kalitesiyle ile uluslararası birçok ödülle de taçlandırılmıştı. Ancak aradan geçen 25 yılda 251/1 adada yaşayan 14 villa sahibi evlerinin eskidiğini, yenilenme ihtiyacı duyulduğunu belirterek “kentsel dönüşüm” talebiyle arayışa girdiler.

Başlangıçta masumhane bir talep olarak görünen bu isteğin altında iştahları kabartan bir rant vardı elbette. İnşaat şirketi basına yansıyan proje açıklamalarında 14 villanın yerine çok katlı 200-250 konut üreteceğini duyurdu. Komşuluk Hukukuna ihanet sayılacak bu girişim sonrası Bahçeşehirliler Derneği (BADER) ve villaların yakın çevresinde konut sahibi yüzlerce Bahçeşehirli “Komşu İnisiyatifi” platformu ile süreci yakın takibe aldı. Başakşehir Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi nezdinde itirazlar oluşturuldu. Yapılan itirazlara dair Başakşehir Belediyesi 14 villa sahibinin müteahhit firmayla anlaştıklarını, 251/1 parselin özel mülkiyette kaldığını, 2000’li yıllardan buyana var olan imar hakları 1,5 emsale göre inşaat yapabilecekleri yönünde dilekçelere yanıtlar verdi. İtiraz sahipleri her defasında Bahçeşehir’in bir toplu konut projesi olduğunu, 90’lı yıllarda yapımı gerçekleşirken bir vaziyet planına göre satışa çıktığını, bu vaziyet planına göre konut sahiplerinin evlerini seçtiklerini, evlerinin önünde bahsi geçen konutların yapımı gerçekleşirse yapı yoğunluğu oluşacağını, nüfusun artacağını, trafik ve ortak kullanım alanlarına dair kayıplar yaşayacaklarını dolasıyla da konutlarında değer kayıplarının kaçınılmaz olacağını vurgulamalarına rağmen, bugüne dek olumlu bir sonuç alamadılar. Yine itirazlarında Bahçeşehir’in Toplu Konut Projesi kapsamında yapıldığını vurgulayarak, yapıldığı yıllarda tüm emsallerin plan bütünlüğü ile Bahçeşehir genelinde dağıtıldığını, parsel bazında bir emsal değeriyle değil bir bütün imar planı ile sürecin değerlendirilmesi gerektiğini vurgulasalar da yine de olumlu sonuç alamadılar.   

251/1 adada bulunan 14 villa çürük raporu alarak kentsel dönüşüm talep etti

Tüm bu itirazlar yaşanırken 251/1 ada villa sahipleri süreci doğal göstermek ve itirazlara mahal vermemek adına konutlarından bir yapı denetim firmasına karot numuneleri aldırdı. Çıkan raporda villaların deprem yönetmeliğine uygun olmadığı ve kentsel dönüşüme girebileceği, yıkılıp yeniden yapımının gerçekleşebileceği özetle çürük olduğu yer alıyordu. Yaşanan bu gelişme sonrası Bahçeşehirliler Derneği (BADER) ve Komşu İnisiyatifi harekete geçti ve çıkan raporlara ulaştı. Raporlardaki ayrıntıları inceleyen dernek ve bölge halkı, bilirkişilerden de aldıkları değerlendirmelerle 14 Nisan 2023 tarihinde Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığına rapora dair suç duyurusunda bulundular.

Suç duyurusunda şu tespitlere yer verildi.

“İstanbul İli, Başakşehir İlçesi, Bahçeşehir 2.Kısım (tapuda Hoşdere) Mahallesi, 251 ada 1 parsel üzerinde 7 adet ikiz villa mevcuttur. Bunların her birinde iki bağımsız bölüm olduğundan toplam 14 villa vardır. Villaların bulunduğu yer Şelale Evleri olarak bilinen yerdir ve Bahçeşehir, 2.Kısım Sedef Sokak Şelale Evleri No:5-9-11-17-21-25-27 Başakşehir adresindedir. Villaların, Başakşehir Belediyesi’nde 260185, 260261, 260368, 260542, 260566, 260583 ve 261518 yapı kimlik numarası ile riskli yapı olarak tespit kayıtları bulunmaktadır.

Bir süre önce Şelale Villalarının kentsel dönüşüm başvurusu yaptığı ve villaların riskli yapı raporu aldığına dair bilgiler bizlere ulaştı. Villaların yıkılacağı ve yaklaşık 10bin metrekarelik parsele 300-400 dairelik büyük bloklar inşa edileceği söylentisi yayıldı. Bahçeşehir’de bu mevkide ev alan 3000’nin üzerinde konut sahibi komşularımızın ev alma amaçları, depreme karşı güvenli olması ve önlerinde de villalar olduğundan kapanmaz ferah manzaraları olması idi. Bu nedenle de gelen duyum ve söylentiler hem derneğimizi hem de bu çevrede oturan binlerce komşumuzu derinden tedirgin etti. Bunun üzerine açık kaynaklardan yaptığımız araştırmalarda, Bahçeşehir 2.Kısım Mahallesi, 251 ada 1 parsel’deki villalar hakkında riskli yapı raporu tanzim edildiğine kanaat getirdik. Villaların ve komşularımızın oturduğu binaların yapım tarihinin birbirine yakın olduğunu, Emlak Bankası tarafından inşa ettirildiğini, üstelik aynı müteahhit tarafından yapıldığını biliyoruz. Bahsedilen villaların çevresindeki binalarda Nisan 2020’de yaptırılan deprem performans analizi raporunda binaların 2018 Deprem Yönetmeliğinde aranan şartları karşıladığı tespit edildiğini tespit ettik.  Bu raporu dilekçemiz ekinde sunuyoruz.

Emlak Bankası tarafından aynı tarihlerde ve aynı müteahhide yaptırılan apartmanların 2018 yılı Deprem Yönetmeliğinde aranan koşulları sağladığı ve sağlam olduğu raporda belli olduğuna göre, Şelale Villalarının riskli yapı olması mümkün değildir.

Raporlarda da görüldüğü üzere binalar 27,50 metre yüksekliğinde ve 10 katlıdır. Oysa Şelale Villaları sadece 8 metre yüksekliğinde ve 3 katlıdır. Bunlardan biri bodrum kattır. Yani, bölgedeki konutlar deprem yönetmeliğindeki şartları karşılıyor ve sağlamken, Şelale Villalarının riskli yapı olması mümkün değildir. Kaldı ki Bahçeşehir Projesi Türkiye ve Dünyaya örnek gösterilen bir proje olarak planlanmış. Uluslar arası Mimarlık, Şehircilik ve Habitat Ödülleri almıştır.

Nitekim, yaptığımız araştırmalar sonucunda, Şelale Villaları hakkında düzenlenen riskli yapı raporunun gerçeğe aykırı ve sahte bilgilerle düzenlendiği görüşünü güçlendiren tespitlerimiz oldu.

Öncelikle;

Gerek komşularımızın oturduğu apartmanlar gerekse Şelale Villaları 1994-1995 yılında inşa edilmiştir. OYSA RİSKLİ YAPI RAPORUNDA YAPIM TARİHİ OLARAK 1980 YAZILMIŞTIR. Halbuki 1980 yılında Bahçeşehir’in bulunduğu alan tamamen açık boş arazi durumundadır. Bu durum İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “şehir haritası” uygulamasında 1982 yılına ait uydu fotoğrafında görünmektedir. (https://sehirharitasi.ibb.gov.tr)

Villaların yapım tarihi 1995 olmasına rağmen raporda kasten çok daha eski gösterilmiş olmasının sebebi, villaların riskli olarak nitelenebilmesi için kasten yanlış bilgi girilmesidir.

Ayrıca riskli yapı raporunda villaların donatı tipi olarak nervürsüz demir kullanıldığı yazılmıştır. Oysa, raporda yer alan fotoğraflarda demirlerin nervürlü olduğu açıkça bellidir. Yani riskli yapı raporu, kendi içinde çelişkilidir. Tek amaç gerçek dışı bilgi ve veri girilerek villaların riskli olarak tanımlanabilmesidir.

Riskli yapı raporunda beton sınıfı C14 olarak kasten yanlış yazılmıştır. Villalardan alınan karotların testi kasten düşük sonuç verecek şekilde ayarlanmış ya da alınan karotlar ile teste sokulan karotlar kasten farklı malzeme olabilir. Yani villalardan alınan karotlar yerine daha düşük dayanıklılığı olan farklı karotlar teste alınmış olma olasılığı vardır.

Riskli yapı raporundaki gerçeğe aykırılıklar sadece bunlardan ibaret değildir. Sayın Savcılık tarafından Başakşehir Belediyesinden villalara ait riskli yapı raporları getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırıldığında, bütün gerçekler kolayca ortaya çıkacaktır.

Villalar hakkında yıkım ruhsatı alınmış olduğuna dair bilgi tarafımıza gelmiştir. Sayın Savcılık soruşturması esnasında, bilirkişi incelemesi yapılmadan önce villalar yıkılacak olursa kanıtların önemli bir kısmı yok olacaktır. Bu nedenle, bilirkişi incelemesinin villaların yıkımından evvel yapılması büyük önem taşımaktadır.

Özetlemek gerekirse, villalar aslında riskli yapı değildir. Düzenlenen riskli yapı raporu gerçeğe aykırıdır. Şüpheliler, riskli olmayan villalar için gerçeğe aykırı şekilde riskli yapı raporu düzenleyerek villaların 6306 Sayılı Yasa kapsamına alınmasını, böylece birçok harç istisnasından faydalanılmasını ve haksız surette kira yardımı alınmasına dayanak oluşturarak Kamunun zarara uğramasına neden olmuştur. Şüpheliler, ilgili Bakanlık tarafından yapılmış olan yetki devri ile kamusal işlem tesis ettikleri esnada kamu görevlisi olarak nitelendikleri için, yaptıkları eylem kamu görevlisinin resmi evrakta sahtecilik suçunu oluşturmaktadır.

Arz edilen nedenlerle soruşturma açılarak şüphelilerin kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği ve Sayın Savcılık Makamı tarafından re’sen tespit edilecek diğer suçlardan cezalandırılması için kamu davası açılmasını saygı ile sunarız.”

Aşağıdaki görseller 251/1 Adanın 50 metre yakınındaki Gül 11 Sitesi A1 Blok Yapı Denetim Raporuna ait olup, binanın 24.03.2020 tespitinde deprem yönetmeliğine uygunluğu kanıtlanmıştır.

Bizi sosyal medyadan takip edebilirsiniz…

Twitter/yelpazeistanbul

Instagram/yelpazebahcesehir

Facebook/bahcesehiryelpaze